top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıEngelli Hayvanlar

19 çocuk ve İpek

Resim: Gece, şiddet mağduru


Dün bir arkadaşımız geldi. Haftasonları gelir; beslemeye yardımcı olur, 40 köpeğin bulaşığını yıkar, az sohbet ederiz, gider. Dün yakın zamana Sosyal Hizmetler’de gönüllü annelik yaptığını, özellikle bağımlı çocuklarla çalıştığını anlattı. Çok güçlü bir annenin kızı; eşinden ayrılırken anne, kızını ve KÖPEĞİNİ almış yanına. Evet, köpeklerini de geride bırakmamışlar. Dimdik durmuşlar, dağılmamışlar, vazgeçmemişler. O annenin kızı bugün birçok aileye dokunuyor, hayvana dokunuyor.


Dün kendi kızlarına (2) tecavüz eden baba dinledim, engelli çocuğunu döven baba, mahalledeki çocuklara bakarak kendini okşayan adama mahallenin “Bizim sapık X o” diyerek sahip çıkmasını dinledim. Ama en çok EN ÇOK bunlara sessiz kalan “anne”ler dinledim. Elif Şafak’ındı sanırım bir sözü vardı, “Her şey annede başlar” diye. Gerçekten öyle. Doğurmak bugün artık gereğinden fazla anlam yüklenen bir biyolojik olay; annelik/anaçlık kavramıyla az bir bağı kaldı. Babası kızına tecavüz ederken ses çıkarmayana “anne” diyerek sahip çıkan toplum, Sosyal Hizmetler’de hiç tanımadığı bağımlı çocuklarla çalışan bir kadına sırf doğurmadığı için “eksik” muamelesi yapıyor. Eğer “tam” olan, ailelerin çocuğa şiddete, tecavüze ses çıkarmadığı toplumsa, bu “tam toplum”da susan da en tecavüz eden baba kadar suçlu.


Bunları yazarkenki amacım arkadaşıma olan saygımı ve hayatına, yaşadığı topluma sahip çıkışına duyduğum hayranlığı paylaşmak. Bir köpek vasıtasıyla tanıdığım bir kadın arkadaşım.


Geçtiğimiz hafta Amerika’da bir lise öğrencisi elinde silahla bir okula girdi ve 19 çocuk ile 2 öğretmeni öldürdü. Öldürülen çocukların da öğretmenlerin de ağırlıklı olarak “Hispanic” kökenli olduklarını yazıyor medya; yani “Beyaz Amerikalı” değiller. “Bütün Amerika” olmasa da, ciddi bir kesim o günden beri “ses çıkarıyor”; çocuğu olan olmayan bu silah şiddetine her platformda “Hayır” diyor.


Son bir ayda 2 köpeğe tecavüz postu paylaştım. Biri bir köpeğe 4 gün boyunca tecavüz eden 3 adamın haberi. Diğer ise İpek, bir tuvalete kapatılarak aylarca, vajinası parçalanana kadar tecavüz edilen köpek. Öldüğü haberini yeni duydum. Yattığı yer incitmesin, insandan uzak olsun.


Türkiye’de Ocak ayından bu yana her gün katlanarak artan bir şiddet var. Hayvan üzerinden başladı, çocuklar kullanılarak devam ediyor. O kadar ki 2 yaşında bir çocuğun –ki bebektir halen aslında- “köpekten kaçarken ezildiği”ni okuyanlar köpeklere saldırırken kimse çıkıp da “2 yaşında bir bebek tek başına yola çıkabilecek kadar başı boş nasıl bırakılır bir apartman bahçesinde?” demiyor, aileye kendi çocuğunun sorumluluğunu bile alması söylenmiyor. Benim çocuğum yok. Bu ülkeye/ülkede çocuk doğurmanın çocuğun geleceği açısından "riskli" olduğunu düşünüyorum; zira evlendiğimizden beri “Çocuk yapın” diyen herkes çocuklarını alıp bu ülkeden gitme derdinde. Benim çocuğum yok; ama 2 yaşında bir çocuğun, bebeğin yola açık bir apartman bahçesinde tek başına bırakılmayacağını, bırakılmaması gerektiğini düşünebilecek kadar sağduyum, aklım var.


Amerika’da çocuklarını kaybeden 19 anneye, o çocuklar için ses çıkaran basketbol koçlarına, çocuğu olmayan silah-şiddeti karşıtlarına saygım sonsuz. Hiçbir sorunu akşamdan sabaha değiştiremez, düzeltemeyiz ama keşke “benim çocuğum/hayatım” bencilliğimizi bırakıp batının biraz da ses çıkaran yanını alsak; çocuklar için, hayvanlar için ama en çok şiddete karşı durmak için.


25 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Mama lobisi

Yazı: Blog2_Post
bottom of page