top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıEngelli Hayvanlar

TİP Hayvan Hakları Komisyonu

Deprem sonrası dayanışma içinde çalıştığım Türkiye İşçi Partisi’ne üye olduktan sonra hemen TİP Hayvan Hakları Komisyonu’na dahil oldum. 2009’dan bu yana sahada gördüklerim, sahadan öğrendiklerim ile istedim ki bir adım atabileyim. *


Ben veganım, 10 yıldır. Vegan felsefeyi, herkesin tek bir tuşla internetten okuyabileceği her kelimeyi anlatmak yerine, bir vegan olarak yaşamanın mümkün olduğunu, veganlığın bir diyet değil bir yaşam biçimi olduğunu var olarak, kendim olarak göstermek daha doğru geliyor. Tepeden inme bir “Vegan olun!” yerine, “Ben veganım. Vegan bir yaşam mümkün”ü görünür kılmak, daha gerçekçi, daha somut.


Hem sahada olmak hem de vegan bir yaşam mümkün.


Komisyon’da kendi adıma önceliğim mevcut yasanın yaptırımlarının uygulanması. “Mal” kapsamından çıkarıldığı söylenen hayvanlara -ki burada tüm hayvanların kast edilmediği aşikâr- son 1 yılda her gün artan şiddet karşısında failler cezasız bir şekilde serbest kalıyor. “Cezasız” diyorum çünkü HAGB 3 yılın altındaki cezalara yatar vermiyor, sicile işlenmiyor. İlk adım, bunun değişmesi gerek. Hayvana şiddet uygulayan herkes, sivil vatandaştan belediye görevlisine, belediyelere, kurumlara kadar herkes sicile işleyen, yaptırımları olan cezalar almalı ve bu cezalar asla hafif cezalar olmamalı. Caydırıcı cezalar gelmeli.


Herkes barınak gerçeği ile yüzleşmeli. Ki hayvan kurtaranlar artık "kurtarma" adı altında barınaklara hayvan göndermesinler.


Amerika’da bir uygulama var. Eğer çocuk tecavüzcüsü iseniz, hiçbir zaman bir okulda görev alamazsınız, temizlik personeli olarak bile okula gidemez, giremezsiniz. Taşındığınız her muhitte tüm komşularınız sizin sicilinizi bilir. Halloween (Cadılar Bayramı) kutlamalarında kapınızı çocuklara açmanız yasaktır ve polisler çocuk kılığında kapınızı çalarak takip ederler. Yaşamınız, yaşam alanınız kısıtlıdır.

Hayvana şiddet, çocuğa şiddetin ilk adımıdır. Tam da bu nedenle hayvana şiddet uygulayanların da Amerika’daki çocuk tecavüzcülerine benzer bir uygulama ile takip edilmesi ve birçok -kamusal- alandan men edilmeleri gerekir.


Maalesef Türkiye’de hayvana şiddetin en ağır olduğu yerler belediyeler. Hayvana yapılanın cezası yok.


Yarına ne olur, ne değişir bilemiyorum. Ama 14 yıllık saha tecrübesi ile bir söz almanın, bir adım atmanın doğru olduğunu, olacağını düşünüyorum, inanıyorum.


Yaşam hakkının tüm hayvanlara eşit olduğu bir dünya dileğiyle.


* ACİL - Şu an için öncelik deprem bölgesindeki hayvanların durumu. Halen oradan çıkarılması gereken (yasaklı ırk, yaşlı, engelli, hasta) çok sayıda hayvan var. Ancak ilk haftalarda oraya giden dernekler, oluşumlar, platformlar ağzımıza kadar doluyuz. Hem yer sıkıntısı var hem de maddî olarak tükenmiş durumdayız. Tam bu noktada hayvandan yana olduğunu söyleyen kişilerin elini taşın altına koyması ve evlerini bu hayvanlara açması gerekiyor. Yoksa boş söylemden öteye bir adım atmak imkânsız.



23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Mama lobisi

Yazı: Blog2_Post
bottom of page